Geçmişte tarım ve hayvancılıkla uğraşılan mahallede yaşayanlar, Antalya, İzmir ve İstanbul ile Almanya’ya göçlerin artması, yaşlı nüfusun emekli olup meskenlerine çekilmesine bağlı olarak eğitime yöneldi.
Çocuklarını kırsal hayatın zorluklarından uzak tutmak ve geleceklerini garantiye almak isteyen mahalleli, büyük uğraş sarf ederek çocuklarını okutmaya çalıştı.
MAHALLENİN BİRİNCİ HEKİMİ ARTIK REKTÖR
Köy okulunda eğitim gördükten sonra 1980’li yıllarda tıp fakültesini kazanan, bugün Selçuk Üniversitesinin rektörlüğünü yapan, mahallenin birinci tabibi Mustafa Şahin, kendinden sonra gelen kuşağa örnek oldu.
Şahin’in akabinde mahalle çocuklarının büyük kısmı tıp fakültesinde okudu. Bugün ise 115 nüfuslu mahalleden 25 tabip çıkmış durumda. Bunun yanı sıra, evliliklerle de mahalleye 15’e yakın gelin ya da damadın tabip gelmesiyle tabip sayısı 40’ı buluyor.
Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, doğup büyüdüğü yerden bu kadar tabip çıkmasından gurur duyduğunu söyledi.
İMKANSIZLIKLAR, GENÇLERİ YÜKSEK TAHİLE YÖNELTTİ
Yenice’nin Seydişehir ile Beyşehir ortasında küçük bir dağ köyü olduğunu belirten Şahin, 1960-1970’li yıllarda burada yaşayanların besicilik ve tarımla geçimini sağladığını lisana getirerek, 1970-1980’li yıllarından sonra maddi imkansızlıklar nedeniyle insanların eğitim öğretime yöneldiğini anlattı.
Şahin, kendisinden sonra bölgede yetişen birçok gencin tıp fakültesini tercih etmesinin şuurlu bir davranış olduğuna vurgu yaparak, “Mesleğimi çok severek ve muvaffakiyetle icra ettiğimi düşünüyorum. Bunun da tesiri olsa gerektir ki bugün için köyümüzde doğan ve büyüyen çocuklarımızdan 25 tabibimiz var. Köyümüze gelen gelin ve damatlarımızla birlikte toplamda 35-40’a yakın tabibimiz var.” dedi.
ÜZÜMÜ DE HEKİMİ DA MEŞHUR
Şahin, kendi ailesinde de 5 hekim bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Babalarımız, dedelerimiz, ‘Bizim hayatımız sefaletle geçti. Çocuklarımızı okutacağız ve sefaletten kurtaracağız’ mantığıyla hareket etmişlerdi. Bunun olumlu tesirlerini gördük. Bugün yüzde 80’i tabip olmakla birlikte, mühendislik, öğretmenlik ve başka alanlarda yetişmiş çok sayıda yükseköğretim mezunumuz var.
Geçmişte köyümüzde üzüm yetiştirirdik. Üzüm bağlarımız var ve hala hem pekmez yapıyoruz hem de taze yiyerek tüketiyoruz. Köyümüzün üzümü ve tabibi meşhurdur.”
Yeniceköy Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Lider Yardımcısı Mehmet Kurt da ülkenin farklı bölgelerinde vazife yapan çok sayıda tabiplerinin bulunduğunu, bayram, şenlik ve düğünlerde herkesin bir ortaya geldiğini söyledi.
KAZAZEDEYE BİREBİR ANDA 8 TABİPTEN MÜDAHALE
Mahallede birebir anda 25-30 hekimin bir ortaya gelmesiyle kendilerini daha da inançta hissettiklerini söz eden Kurt, “Köyümüzde bir kaza atlattık. Birisi yokuş çıkarken yuvarlanmıştı. Bir baktık başına 7-8 hekimimiz birden toplandı. Bu yüzden köyümüzün eğitim düzeyinin yüksekliğinden gurur duyuyoruz.” diye konuştu.
Yenice Mahallesi Muhtarı Mehmet Ünal da kısıtlı imkanlara karşın bölgede herkesin çocuklarını okutmaya çalıştığını söyledi.
Yeniceköy Gençlik Merkezi’nin hiç boş kalmadığını aktaran Ünal, kadın-erkek, genç-yaşlı herkesin burada boş vakitlerini kitap okuyarak değerlendirdiğini anlattı.
İnsanların, nüfusu bu kadar az köyden bu kadar çok tabip çıkmasına şaşırdığını söz eden Ünal, “ Bu hekimler daima köy okulumuzda okudu. Bu gurur verici bir şey. Tahsilli insan her vakit hürmet görür. Biz de bunun meyvelerini alıyoruz.” diye konuştu.
Selçuk Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin
