Türkiye’de Kan Transfüzyon İdare Sisteminin Geliştirilmesi için Teknik Yardım Projesi açılış toplantısı yapıldı.
Kanın kalitesini, güvenliğini ve aktifliğini artırmanın amaçlandığı proje sonucunda, Ulusal Hasta Kan İdaresi Strateji ve Aksiyon Planı hazırlanacak.
KAN NAKLİNİN YAN TESİRLERİNİ AZALTMAK AMAÇLANIYOR
Kan nakliyle gelişebilen tepkiler ve olumsuz tesirlerin azaltılmasının hedeflendiği proje çerçevesinde, kanı en çok kullanan farklı branşlardaki 2 bin 520 uzman doktora hasta kan idaresiyle ilgili eğitimler verilecek. Öte yandan Sıhhat Bakanlığının kan ünitelerini denetleme kapasitesi, yeni bir denetleme rehberi hazırlanarak güçlendirilecek.
“KAN TRANSFÜZYONU KONUSUNDA DA DÜZENLEMELER YAPIYORUZ”
Açılış toplantısında konuşan Sıhhat Bakan Yardımcısı Muhammet İnanç, Bakanlığın birinci, ikinci ve üçüncü basamak sıhhat hizmetlerinin sunumu, gözetici sıhhat hizmetleri, üst otorite olarak düzenleyici, denetleyici ve kurallar koyucu olmak üzere birden fazla işlevi olduğunu tabir etti. Bu kapsamda Bakanlığın çok sayıda çalışma yürüttüğünü anlatan İtimat, kan transfüzyon konusunda düzenlemeler yaptıklarını belirtti. İtimat, geçmiş yıllarda çok sayıda transfüzyon denemeleri yapıldığını, bir kısmının başarılı olduğunu, bir kısmının da o periyotlarda kan kümelerinin, doku uyumlarının bilinememesi yahut enfeksiyonlarla ilgili bilgilenme olmamasından ötürü kayıplarla sonuçlandığını tabir etti.
“KAN ESERLERİNİN YERİNDE KULLANILMASI BÜYÜK EHEMMİYET TAŞIMAKTA”
Son 100 yılda transfüzyon konusunda çok büyük bir yol kat edildiğini aktaran İnanç, “2008 yılında çıkarılan “Kan ve Kan Eserleri Yönetmeliği”ne nazaran ülkemizdeki kan ünitelerinin tekrar yapılandırılması sağlandı. Bilhassa Kızılayın kan tedarikinin dünyadaki çağdaş örneklerde olduğu üzere tek elden idaresinin sağlanması hedefiyle çalışmalar gerçekleştirildi.” dedi.
