Geçen yılın kasım ayında JMML teşhisi koyulan ve tedavisi için Antalya’ya getirilen Hikaye Arin’e evvel annesi Hareket Şen Yazıcı’dan ilik nakli yapılmış fakat ahenk sağlanamayınca babası Çağdaş Yazıcı’dan yaklaşık bir ay evvel yarı uyumlu kök hücre nakledilmişti.
Babadan yapılan kök hücrenin kimerizm oranında yüzde 98.5 muvaffakiyet sağladığının açıklanmasının akabinde aile büyük sevinç yaşarken, iliğin tutabilmesi için de bekleme sürecine geçildi. Bir yandan naklin gerçekleştiği hastanede tedavisi devam eden Hikaye Arin’in annesi Aksiyon Şen Yazıcı, kızının son durumuyla ilgili bilgiler paylaştı.
UYUM ORANI DÜŞTÜ
Öykü’nün genel sıhhat durumunun uygun olduğunu belirten Yazıcı, daha evvel kendisinden yapılan ilik naklinin yüzde 98 oranında ahenk sağladığını fakat 15 gün sonrası yapılan testlerde oranın aşağıya gerçek düştüğüne dikkat çekerek, babadan yapılan nakil sonrası bu testlerin periyodik olarak devam edeceğini bildirdi.
“HASTANEDEN ÇOK UZAK BİR UZAKLIĞA GİTME MÜSAADESİ YOK”
Henüz hastaneden taburcu olmadıklarını ve Öykü’nün denetimlerinin devam edeceğini aktaran Yazıcı, şunları söyledi:
“Genel durumu güzel. Bir iki ufak tefek kasveti oluyor ancak onlar tolere edilebilir şeyler. Öğle saatlerine kadar hastanede ilaç alıyor, öğlenden sonra konuta müsaadeli gönderiliyor. Akşam da hastaneye geri dönüyoruz. Vaktinin bir kısmını konutta, bir kısmını hastanede geçiriyor. Gece hastanede kalıyoruz. Enfeksiyonlardan uzak durması gerekiyor. 2 sefer bütün iliğini sıfırlayacak formda ağır kemoterapi aldı. O yüzden onun bağışıklığı şu anda sıfır ve enfeksiyondan uzak olması gerekiyor. Münasebetiyle hastanedeki steril şartları meskende de oluşturmaya çalışıyoruz. Su birikintilerinin olduğu yerlerden uzak durması gerekiyor. Kullandığı ilaç havale riski taşıdığı için hastaneden çok uzak bir araya gitme müsaadesi yok.”
“HASTALIĞIN GERİ DÖNME RİSKİ VAR”
Kızının ilik savaşıyla hala gayret ettiğinin altını çizen Hareket Şen Yazıcı, “Kendi iliğine dönme riski sürüyor. Hastalığın geri dönme riski var. En kritik mühlet 6 ila 8 ay hatta 1 yıl. Sonraki 2 yıl da değerli deniliyor. Bu süreyi atlattıktan sonra risk biraz düşmüş oluyor” dedi.
‘NE VAKİT MESKENDE UYUYACAĞIM’
Doktorların gündüzleri mesken müsaadesi verdiğini lakin tedavinin devamı için akşam hastaneye dönüp geceyi orada geçirdiklerini belirten Yazıcı, “Hastaneye dönmek istemiyor. Akşam hastaneye dönerken, ‘Bütün çocuklar meskene gitmiş, ben niçin hastaneye gidiyorum’, ‘ne vakit meskende uyuyacağım artık’ diye sorular soruyor. Konutta olmaktan çok memnun ve özlemiş. Birinci vakitler hastaneye döndüğünde daha çok sorun oluyordu, artık artık buna da alıştı” diye konuştu.
Yazıcı, kemoterapi sonrası saçlarını kaybeden kızının saçlarının tekrar çıkmaya başladığını ve bu yüzden Öykü’nün keyifli olduğunu lisana getirdi.
“NAKİL BEKLEYEN ÇOK SAYIDA ÇOCUK VAR”
Son olarak donör olma davetini yineleyen Yazıcı, “Yüzde 98.5 kemarizmin tutmuş olması, babanın yüzde 98.5 uyumlu olduğu manasına gelmiyor. Baba 10/5 uyumlu ve bu nakil bizim son çaremizdi. Şayet akraba dışı 10/10 ya da 10/9 uyumlu birisi bulunabilseydi o tercih edilecekti ancak bulamadık. Hasebiyle kampanyayı bu yüzden yaptık. Yalnızca Hikaye Arin için değil bütün Hikaye Arin’ler için yaptık. Hala nakil bekleyen çok sayıda çocuk var. Hikaye Arin’in de düşük bir ihtimal de olsa yine gereksinimi olabilir. O yüzden, ‘donör olun, umut olsun ve asla vazgeçmeyin’ demeye devam ediyoruz” sözlerini kullandı.
