Türkiye yüzyılın felaketinde yaralarını sarmaya çalışıyor.
Özellikle zelzele vakti yayılan türlü türlü dezenformasyon haberleri, seçimler yaklaştıkça daha da artarak sürüyor.
Türkiye en hassas periyotlarından birini geçirirken, ortaya atılan çarpıtılmış haberler artık bardağı taşırır noktaya ulaştı.
Yalan haber tavan yaptı
Dezenformasyonlara karşı, Cumhurbaşkanlığı İrtibat Başkanlığı harekete geçti.
Yalan haberin önüne geçmeyi hedefleyen İrtibat Başkanlığı, Dezenformasyonla Çaba Merkezi’ni kurdu.
Bu süreç yaşanırken son palavra ve dezenformasyon içerikli haber Bağlantı Lideri Fahrettin Altun hakkında geldi.
Sözde kulis bilgisi paylaştı
Gazeteci İsmail Saymaz, kulis bilgisi ismi altından palavra haber faaliyeti yürüttü.
Saymaz, Altun’un dün gerçekleşen Hatay programına katılmadığını ve bir uçak krizi yaşandığı halinde haber paylaştı.
Bu argümanlara ise en yetkili isimden Fahrettin Altun’dan sert bir karşılık geldi.
“5N1K gazeteciliğin olmazsa olmaz kuralıdır”
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Fahrettin Altun, haberciliğin 5N1K kuralına uygun olması gerektiğini hatırlatarak şu sözleri kullandı:
Doğru ve emniyetli haberciliğin tüm dünyada kabul görmüş temel gereklilikleri vardır. Bir haberin en başta “Ne? Nerede? Ne vakit? Neden? Nasıl? Kim?” sorularına karşılık veren 5N1K kuralına uygun olması gerekmektedir. Bu kural, üniversitelerde gazeteciliğin birinci dersinde öğretilir.
Gazeteci, bir haber yaparken bu soruları sormalı, bu soruların yanıtlarına haberinde yer vermeli ve mutlak surette habere mevzu şahıslardan mevzu hakkındaki bilgilerini sormalıdır. Bunlar haberciliğin, gazeteciliğin olmazsa olmazlarıdır.
“Kulis haberciliği ismi altında dedikodu haberciliği yapılıyor”
Kulis haberciliği ismi altında dedikodu haberciliği yapıldığını aktaran Altun reaksiyonunu şöyle sürdürdü:
Bugün ne yazık ki kelamda “siyasal muhalefet” uğruna birçok medya kuruluşu habercilik yerine dedikoduculuk yapmakta, kelamım ona kulis haberciliği ismi altında, meçhul söz kalıplarıyla bezenmiş kelamda haberlerle palavra, iftira ve palavralara taban oluşturmaktadır.
Gazeteciliğin güvenilirliğini ve saygınlığını zedeleyen dedikodu ve dedikoducular, bugün medya etiği ve basın ahlakı açısından önemli bir sorun haline gelmiş durumdadır. Gazeteciliğin haysiyetini korumak için bu sorun ortadan kaldırılmalıdır.
“Dedikodular külliyen palavradır, asılsızdır”
Yalana, dedikoduya, çarpıtmalara tevessül edenler için meslek unsurları hiçbir mana tabir etmiyor olabilir. Lakin toplumun haber alma hakkı lakin ve lakin doğrulukla yapılan habercilikle eksiksiz ve sağlıklı bir biçimde karşılanabilir.
Masa başında üretilen, hiçbir gerçekliği olmayan, siyasi ve ideolojik operasyon maksatlı uydurma birçok tezvirattan biri de bugün şahsım ve bir bakanımız hakkında çıktı. Kelamda “haber” ismi altında ortaya atılan bu dedikodular külliyen palavradır, asılsızdır.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çalışmak şereftir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la çalışmanın bir erdem olduğunu belirten Altun açıklamasını şu halde tamamladı:
Sayın Cumhurbaşkanımız, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolunda tarihi adımlar atmış, ülkemizi bölgesel bir güce, global bir aktöre dönüştürmüştür. Bu süreçte kendisiyle bir arada çalışmak, onun hizmetinde olmak bizim için büyük bir gururdur.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde her platformda, hakikatin yaşaması, doğrunun palavraya galip gelmesi ve dedikoduların irtibat alanını kirletmemesi için çabaya devam edeceğiz.
